2024’te Gördes’in bilime dayalı ilerleyen bir tarım politikası kazanmasını hedefleyen Büke, çiftçinin yanında olacağını söyledi.
“ HER ÇİFTLİK KALEMİZDİR”
‘’Gördes tarihi ve doğal önemi bugüne dek ne yazık ki anlaşılamamıştır. Gördes Çayı üzerinde sanayi tesisinin olmadığı tek akarsudur. Bu amaçla DSİ 2050 yılına kadar Gördes Çayı çevresinde 4 adet (Gördes, Çağlayan, Başlamış ve Düvertepe) içme suyu barajı planlamış ve bunlardan bir tanesi olan Gördes Barajını kısmen faaliyete geçirilmiştir. Bu eşsiz vadinin bozulmadan gelecek nesillere devir edilmesi sadece bizim için bir değil aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Manisa Büyükşehir Belediyesi için yaşamsaldır. Su havzasının koruma-kullanma dengesi içerisinde organik bir tarım bölgesine evirilmesi; bölgede yetişen az miktarda ürünün yapılacak butik üretimlerin profesyonel olarak markalaştırılması ve üretilen materyallerin orta-üst gelir gruplarına katma değerli olarak satışının yapılması gerekmektedir.
Tarımda önceliğimizin şu an için örgütsüz, plansız kısaca sahipsiz kalan Gördes köylüsünün tamamen kumar mantığı ile bugüne kadar yürüttüğü tarımsal faaliyetlerini çağın gereksinmelerine uygun bilimsel, verimli ve sürdürülebilir bir ekonomik olduğu kadar ekolojik bir faaliyet haline getirilmesidir.
Tarımla ilgilenen nüfusun üretici birlikleri içerisinde örgütlenmesiyle birlikte bilinçlendirilerek toplam kalite yönetimine uygun şekillendirilmesi hem üreticinin hem de tüketicinin kazandığı yepyeni bir üretim modeliyle mümkün olabilir.
En büyük hayalimiz verimli bir tarımsal üretim sonucu meydana getirilen ham mamulün bozulmadan gerekli paketleme ve depolama işlemlerine tabi tutularak doğru zamanda ve doğru yerde yani katma değerli olarak üreticiden direkt olarak tüketiciye ulaştırılarak yaratılan artı değerin kazan kazan mantığı içerisinde adil paylaştırılmasıdır.
Kısacası bugüne kadar verilen göçlerden de anlaşılacağa üzere kamu tarafından sağlanan tarımsal ve diğer sosyal desteklemeler olmasa gündelik hayatını bile sürdüremeyen köylünün yeniden üretime kazandırılarak yeniden toplumun saygın bir üyesi haline getirilerek yaşadığı toplumsal ortamda kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk ün hedef gösterdiği gelişmiş çağdaş toplumlarda olduğu gibi bilinçli, varlıklı, özgür, örgütlü bir çiftçiye dönüştürülmesi temel amacımızdır.
Bu misyon ile gelecek nesillere örnek teşkil edecek üretim ve örgütlenme modelleri geliştireceğiz ve milli güvenlik sorunu haline gelen ülkemizin sürdürülebilir ve sağlıklı beslenme problemini yerli ve milli kaynaklarımız ile çözebileceğimizi süreç içerisinde herkese ispat edeceğiz.
Bu inançla diyoruz ki; “ HER ÇİFTLİK KALEMİZDİR” ‘’ifadeleriyle Gördesli çiftçilere umut oldu.
İBRAHİM BÜKE KİMDİR?
İbrahim Büke CHP Gördes Belediye Başkan Adayı olduktan sonra kendisini, özgeçmişini ve ailesini anlattı.
‘’ Benim Hikâyem Memleketimin Hikâyesidir
Değerli Gördesliler, büyüyüp serpildiğim toprağın insanları, sevgili hemşerilerim.
Sizlere kendi kişisel ve ailevi tarihimden bahsetmek istiyorum.
1976 yılının bir yaz günü Gördes’te dünyaya geldim. Babam hem Eski Gördes’in hem de şimdiki Gördes’imizin Havuzlu Çarşısı esnaflarından Manifaturacı Ergun Büke’dir. Annem ev hanımı Semiha Büke’dir. Türk Edebiyatı’nın günümüz önemli yazarlarından biri olan Ahmet Büke ağabeyim olur.
Hemen tüm aile bireylerim gibi Gördes’in ekmeğini yiyerek, suyunu içerek büyüdüm. İlköğretimimi Gördes Beşeylül İlkokulu'nda, ortaokul öğretimimi Salihli Anadolu Lisesi'nde, lise öğretimimi Gaziantep Fen Lisesi'nde devlet parasız yatılı olarak tamamladım.
Sonrasında Ege Üniversitesi Tıp Fak Fakültesi'nde başlayan üniversite hayatım, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde devam etti. Kamu hukuku anabilim dalında yüksek lisans yaptım.
Henüz üniversite eğitimime devam ederken 1999 yılında Gördes Ziraat Bankası'nda çalışmaya başladım. Bu kamu görevimi 2007 yılına kadar sürdürdüm.
Askerlik görevimi; 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde askeri hâkim olarak yerine getirdim.
2008 yılından bu yana ise İzmir Barosuna bağlı olarak serbest avukatlık yapmaktayım ve ayrıca hayvancılıkla uğraşmaktayım.
Kısa özgeçmişimden de anlaşılacağı gibi, yetişmem ve öğrenim hayatım halkımızın emeği ve vergileriyle yaratılan kamu okullarında gerçekleşti. Beni yetiştiren insanlara, toprağa ve devletimize olan borcumu ödemek için elim ekmek, gözüm iş tuttuğu günden beri gerek kamu hizmetinde gerekse toplumsal işlerde vazifeler almayı şiar edindim.
Bu görev bilinci sadece benim değil aile tarihimizin doğurduğu bir gelenektir. Bizler soyadı kanunu öncesi Gördesli Pehlivanoğulları (Pehlivanzadeler) diye anılan soyun devamıyız. Aile Şeceremiz 9 kuşak yani yaklaşık 250 yıl öncesine kadar tespit edilmiştir. Özbekistan dolaylarından kalkan Oğuz Boylarına ait obalarla yola çıkan ailemizin bilinen ilk atası Elhaç Mehmet Pehlivan’ın Anadolu’yu yurt yapıp Türkleştiren öncü Türkmenlerin devamı olarak Gördes’te yaşadığı bilinmektedir.
Aile büyüklerimizin çoğu hem Gördes’in hem de memleketimizin zor ve kritik zamanlarında önemli görevler yüklenmiştir. Örneğin büyük dedem Pehlivanoğlu Ahmet Bey (Ahmet Büke) 1876 yılında Gördes’te doğmuş ve yetişmiştir. Birinci Dünya Harbi ilan edilince seferberlik gereği ikince kez askere gitmiş ve 38 yaşındayken Çanakkale Kara Savaşları’na katılmıştır. Burada gazi olan büyük dedemin birliği Filistin Cephesi’ne sevk