Uzmanı depremzedeleri bekleyen süreci anlattı

Avukat Mehmet Onur Özkılınç, DASK sigortası yaptıranların durumları, müteahhit veya devlete karşı açılacak tazminat davaları ve nasıl hareket edileceği gibi konularda bilgi verdi.

Türkiye'nin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Avukat Mehmet Onur Özkılınç, DASK sigortası yaptıranların durumları, müteahhit veya devlete karşı açılacak tazminat davaları ve nasıl hareket edileceği gibi konularda bilgi verdi. Yıkılan veya zarar gören yapıları denetleyen kurumlar açısından idari hukuk, ölüm veya yaralanma durumunda ceza hukuku ayrıca bu yapılar için tazminat talepleri açısından taşınmaz hukuku çerçevesinde hukuk yollarına depremzedelerin başvurabileceğini belirten Avukat Mehmet Onur Özkılınç, şunları söyledi:
"Kahramanmaraş merkezi meydana gelen depremlerde binlerce can ve mal kaybı yaşadık. Burada önemli ve öncelikli olarak yapılması gereken AFAD'a afetzede hak sahipliği başvurusunu yapmak olacaktır. Bunun dışında bu başvuruyu e-devlet üzerinden de yapabilirsiniz. Ancak şu aşamada yetkililerin hasar tespit çalışmaları sürüyor. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra afetzede hak sahipliği başvurusu e-devlet üzerinden de açılacaktır. Isteyenler e-devlet'teki sitemin açılmasını da bekleyebilir" dedi. Bir konuya dikkat çeken Avukat Mehmet Onur Özkılınç, "Toplumda şöyle de bir algı var. Kimi vatandaşlarımız deprem bölgesinden başka bir ile geçince hak sahipliğinin kalmadığı yönünde düşünüyor. Bu yalnız. Depremden zarar gören, OHAL ilan edilen bütün kentlerdeki vatandaşlarımız afetzede hak sahipliği başvurusu yapabilirler. Başka bir ile gitmek herhangi bir hak kaybına yol açmaz. bunun yanında vatandaşlarımız, tahliye oldukları il ve ilçelerde AFAD toplanma alanlarından veya kaymakamlıklardan temel ihtiyaç malzemelerin karşılanması noktasında da yardım alabilirler.
DASK'a da değinen Av. Özkılınç, "Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından zorunlu afet sigortası yapılan yani halk arasında DASK olarak bilinen sigortaya sahip binaların yıkılması veya zarar görmesi durumunda limit dahilinde ve zarar ölçüsünde ödeme yapılacaktır. Buradaki en önemli husus zarar gören veya tamamen yıkılan binanın kurma veya kurum adına işlem yapan sigorta şirketine bildirilmesidir. Bildirinin yapıldığının kanıtı açısından şu an e-devlet üzerinden veya kurumun kendi sitesinden yönlendirileceği resmi kuruluşlardan bu başvurunun yapılması önem teşkil ediyor. Bunun yanında kredi ile alınan veya kredi ödemesi süren yapılara DASK yapılması zorunlu. Ancak banka hatalı bir şekilde DASK'ı yaptırmadı diyelim. Burada bankanın sorumluluğuna da gidilebilir. Isteğe bağlı konut sigortası açısından da bakarsak. Depremzedeye, yaptırdığı isteğe bağlı konut sigortası oranında ödeme yapılacaktır. Ancak depremde de buna da eğer farklı bir kusur oranı olduğunu düşünüyorsa itiraz edebilir" dedi.
Yıkımlarda kurumların ya da kişilerin sorumluluğu konusu akla geldiğini belirten Av. Özkılınç, "Kurumların sorumluluğu konusunda, Çevre ve Şehircilik İklim değişikliği Bakanlığı, ilgili Büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri ile AFAD'ın kusur sorumluluğundan bahsedilebilir. Kişilerin sorumluluğu anlamında ise müteahhitler yapı denetim firmaları, şantiye şefleri, inşaat mühendisleri ve mimarların kişi sorumluluğu karşımıza çıkıyor. Taşınmaz hukuku anlamında her binanın kusur oranı kendi oranında değerlendirilmelidir. Bu konuda idare, ceza, taşınmaz ve tazminat hukuku yolları tüketilmelidir. Yıkılan veya ağır hasar gören binaların tespiti Cumhuriyet savcılıkları tarafından ivedilikle yürütülmektedir. Bu tespitler tamamlandıktan sonra başta da bahsettiğimiz gibi afetzede hak sahipliği başvurusu e devlet üzerinden yapılmalıdır. Eğer ki hasar oranının daha yüksek olduğu düşünülüyorsa afetzedeler tarafından itiraz edilmelidir" dedi.
Haberler