Çılgın Serkan: İnsanlar Yunus Emre Tekin'i de tanısın İstiyorum

Yunus Emre Tekin, nam-ı diğer 'Çılgın Serkan'. İlk olarak, '1 Kezban 1 Mahmut' adlı internet dizisi ile tanınan Adanalı tiyatro oyuncusu. 'Kıyamıyorum Sana' adlı parodi bir kliple gönülleri fetheden Tekin, o kadar çok sevildi ki, izlenme sayısı 22 milyonu geçti. Tabii, klipteki ironinin farkına varamayanlar, onu tanıyana kadar eleştirilerini sürdürecek. Tekin, daha sonra, 'Cıncık Gibisin' adlı ikinci bir klip ile karşımıza çıktı. O da kısa zamanda azımsanmayacak izleyici kitlesine ulaştı. Peki, mizahi tiplemesiyle büyük beğeni toplayan Yunus  Emre  Tekin'i, sizin tanıdığınız 'Serkan' kimliğinden sıyırıp, sanatsal birikim ve hayallerini dinlemeye ne dersiniz? Açıkçası o da bunu istiyor. O zaman keyifli söyleşimize buyrun.

Yunus Emre Tekin'in tiyatro yolculuğu lisenin ilk yılında başladı. Okuldaki etkinliklerde öne çıkma isteği, mikrofon kavgaları ve sonunda edebiyat öğretmeninin kolundan tutup tiyatro kulübüne yönlendirmesi, sahnenin kapılarını aralıyor. Sonra da onun oldukça keyif duyduğu bir süreç de başlamış oluyor. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde aktörlük eğitimi alan Tekin, ardından burslu olarak konservatuvara giriyor. Faal olarak 11 yıldır tiyatronun içinde. Bu yıl da Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda sahne alıyor.

"BEN SERKAN GİBİ TİPLERDEN SIYRILIP SANATA YÖNELME ÇABASINDA OLAN BİRİYDİM"

'Sahne tozunu yutmayı çok sevdim' diyen Tekin, tanınmasında pay sahibi olan internet dizisi '1 Kezban 1 Mahmut’la başlayan maratonu ve giydiği Çılgın Serkan tiplemesini şu sözlerle anlatıyor: "Ben diziye sonradan dahil olmuştum. İlk başta benimsemediler beni. Ben de rolü benimseyememiştim. Evet Adanalıyım, burada doğdum büyüdüm, Serkan gibi tipler de vardı çevremde ama ben zaten onlardan sıyrılıp sanata yönelme çabasında olduğum için biraz yabancı geliyordu. Daha sonra gözlem yaparak role girdim. Günlük hayatta bu şekilde konuşan arkadaşlarımla daha çok bir araya gelmeye başladım. Yönetmenimiz Cenk Çelik de Adanalı ve dile çok hakim. Bana büyük katkıları oldu. Rolü giymeden, hakkını vermeden insanları inandıramazsınız. Benimle karşılaştıkları zaman ‘Senin Serkan’la alakan yok’ diyorlar. Bu benim için gurur verici. Çünkü alakam olduğu noktada ben zaten oyunculuk yapmış olmam."

Tekin’in, Çılgın Serkan tiplemesine ayrı bir sempati duyduğunu da ekleyelim. Onu şu sözlerle tanımlıyor:  “Serkan çok cesur biri. Deli dolu biri. Yunus da öyle ama bazı konularda Serkan kadar cesur değil. Serkan dolandırıcı mesela…Para manyağı bir adam. İşi olmayan, hayatını birilerinden para yolarak idame ettiren bir adam. Ancak, şu da var. İçinde şiddet barındırmayan bir adam. Ben Çılgın Serkan’la arkadaş olurdum. Çünkü çok eğlenceli bir adam.”

"ŞARKICI ZANNEDEN ÇOK"

'Kıyamıyorum Sana' adlı parodinin ardından gelen 'Cıncık Gibisin' şarkısına değiniyor Tekin: “Sipariş üzerine bir şarkı oldu. Bizim zaten ikinci şarkıyı yapma düşüncemiz vardı. Ancak bize ulaştılar. Böyle bir talepleri olduğunu ilettiler. Şarkıyı sponsor firmayı da içine dahil edecek şekilde yaptık. Hem olumlu, hem olumsuz eleştiriler elbette var. Eleştirinin iyisi kötüsü olmaz. Çünkü biz eleştiriyle besleniyoruz. Herkes bizi beğenirse, ilerleyemeyiz. İşin bir ilginç yönü de şu:  Beni şarkıcı zannedenler de çok. İlk başlarda yorumlara bakıyor, heyecanla okuyordum. Diziyi bilmeyenler, ‘Ne saçma sapan şarkıcılar çıkmaya başladı, piyasa bu kadar mı düştü?’ diye tepki veriyordu ama diğer izleyici cevabı kendi veriyordu. Onlar bunun absürd bir iş olduğunu zaten biliyorlardı. Sonra insanlar izledikçe diziyi ve filmi de takip etmeye başladılar.”

Dizinin, filmin ve kliplerin Adana’nın tanıtımına da katkı sağladığını düşünüyor Tekin. Eleştirilere de şöyle cevap veriyor: “İki farklı eleştiri alıyoruz. Daha önce böyle bir Adanalı izlemediğini söyleyenler oluyor. Tarzıyla, yürüyüşüyle, konuşmasıyla, komedi yönü bu kadar önde olan bir Adanalı’yı ilk kez gördüğünü söyleyenler var. Adanalıların böyle olmadığını söyleyenler de var. Adana’da sadece elit kesim yok. Ben Adana’nın sokaklarında büyüdüm. Nasıl ki İstanbul, Nişantaşı’ndan, Etiler’den ibaret değilse, Adana da sadece Turgut Özal’dan, Ziya Paşa’dan ibaret değil. Adana’nn Yüreğir kesimi var, Hürriyet Mahallesi var. Adana’da böyle tipler var. Biz zaten Adanalıların hepsi böyle demedik. Kendimden yola çıkarak söylersem, ben öyle değilim.”

BEYAZ PERDEYE HAZIRLANIYOR

İnternet dizisi ile başlayan yolculuğun beyaz perdeye doğru gittiğini anlatıyor Tekin. Yani sırada Çılgın Serkan’ın başrolde oynadığı bir sinema projesi geliyor. Detaylarını Tekin’den dinleyelim:  “Şuan bir Çılgın Serkan üzerine bir sinema filmi yazıldı. Çılgın Serkan’ın maceralarını anlatan bir film olacak. Sürpriz olarak Kürşat abi ve Mahmut da olacak. Şarkılara karşı gösterilen ilgiden sonra yapımcı ve yönetmenin düşüncesi bu yönde gelişti. Biz yaza doğru çekmeyi planlıyoruz. Sonbaharda da vizyona sokma planımız var.  Senaryoya çok güveniyoruz. Senaryoyu okuduğumda filmi izler gibi kahkaha attığımı biliyorum.”

Tekin, şuanda revaçta olan internet dizilerine ilişkin de yorumda bulunuyor. İnternet dizisi olarak ilk olarak kendilerinin ve Yolunda A.Ş’nin olduğunu hatırlatıp, şunları söylüyor: “İnternet dizisinde oynadığımı söylediğimde kimse anlamıyorlardı. Şimdi büyük prodüksiyonlar, şirketler, kendi internet sitelerini kurup orada çok ünlü oyuncularla diziler yayınlamaya başladı. İşler bu noktaya geldi. Aslında biz bunun cefasını çektik. O zamanlar garipseniyordu. Şuan insanlar internet dizisi yapıp bunu satmanın peşine düşmüş durumda.

"İNSANLAR YUNUS EMRE TEKİN’İ DE TANISIN İSTİYORUM"

Çılgın Serkan tiplemesine gösterilen ilgi gururunu okşamış Tekin’in. Ancak, buna rağmen onun zihninde bambaşka rollere bürünmek var. Açıkçası, sadece Serkan kimliğine sahip olmak arzu ettiği bir şey değil: “Ben bu işe sıfırdan, torpilim olmadan başladım. İşimi yaparak tanınmak çok mutlu ediyor. Kibirli de olmadım. Kibirli olacak bir noktaya da geleceğimi düşünmüyorum.  İşimi yaparken insanların takdirini kazanmak tabi ki hoşuma gidiyor. İnsanlar yolda gördüğünde ‘Serkan abi’ diyor. Ama hiçbir zaman sadece Serkan’la sınırlı kalmak istemiyorum. Olmaktan keyif aldığım ve hiçbir zaman bıkmayacağım bir yerdir sahne. Hayalim işimde çok iyi yerlere gelmek. İnsanlar Çılgın Serkan’ı benimsediler, ben de o benimsedikleri şeyin üstüne gitmek istiyorum. Ben Serkan olmaktan çok büyük keyif alıyorum. Bir süre bunun üzerine gitmek istiyoruz. Ama daha sonrasında ben de sadece Serkan olarak hatırlanmak istemem insanların hafızasında. İnsanlar Yunus Emre Tekin’i de tanısın istiyorum.”

Şizofrenik ve dengesiz karakterleri sevdiğini belirten Tekin, Şener Şen’in idolü olduğunu aktarıyor. Bugüne kadar birbirinden farklı karakterlere bürünen Şen’i ilgiyle takip ettiğini anlatan Tekin, kendisinin oynayabileceği roller hakkında ipucu veriyor:  “Efendi, jön rollerini seviyorum diyemem. Üzerime giyemem. Zaten tipolojide yok. Kimse bana ‘Yunus bu dizinin jönü sen ol’ demez. ‘Şaka mı yapıyorsunuz?’ derim açıkçası. İzleyicinin karşısına bambaşka rollerle de çıkmak isterim… Bu şizofren de olabilir eşcinsel de. Tabi ki, insanların karşısına ne kadar çok çeşitle çıkarsam, o kadar ilgilerini çekerim, o kadar oyunculuğumu kanıtlarım. Benim istediğim, beni mutlu edecek şey de bu.  Şu an sinema filmlerinden teklifler geliyor. Beklemede olan bir kaç proje var. Tanınan oyuncularla birlikte kamera karşısına geçeceğim roller geldi. Bunlar da Serkan’a benzer, çılgın tipler. Kısacası, bizi takipte kalsınlar ve sevmeye devam etsinler."